Eğitim koordinatörlüğü ve psikolojik danışmanlık birimimiz ile ortaklaşa yürütülen programımız, 0-6 yaş erken çocukluk ve 6- 12 yaş okul çağı çocukluğu adı altında iki gruptan oluşmaktadır.
Oyunun çocukların sosyal yetkinlikleri, esenlikleri, genel ilerleyiş ve öğrenmeye yönelik geliştirdikleri olumlu eğilimlerle ilişkili olduğu bilinmektedir. Oyun içten gelen bir motivasyona dayanan anlamlı, zevkli ve gönüllü olarak yapılan bir eylemdir (Elkind, 2007).
Arabanın gitmesi için benzin ne anlam ifade ediyorsa erken çocukluk dönemi için de oyun aynı anlama gelir ve çocukların gerçekleştirdiği her düşünsel aktivitenin temel yakıtıdır (Hirsh-Pasek et al.,2003)
Kendine güven duyan küçük yaşta oyun oynayan çocukların bağımsız ve soyut düşünme becerisine sahip, problemleri çözüp anlayabilmek için risk alabilen ve hayat boyu öğrenmeye kendini adamış bireyler olma olasılıklarının çok daha yüksek olduğu vurgulanmaktadır.
Özellikle akranlarla oynanan oyun, bilişsel, fiziksel gelişim ve dil gelişimin yanında sosyal ve duygusal gelişim için de büyük önem taşımaktadır. Çocuğun yaşamında pek çok sosyal becerinin ve arkadaşlıkların kazanılmasında oyunla birlikte akran etkileşiminin de etkili olduğu bilinmektedir.
Sosyal yaşamın en temel bileşenlerinden olan akran ilişkileri çocuğun gelişiminde bağımsız bir rol oynamakta ve çocukların geliştireceği bu bağlar çocuğun gelecekteki özgüveninden romantik ilişkilerine kadar hayatını pek çok yönden etkilemektedir . Akranlarla birlikte oynanan oyunda duyguların ifade edilmesi, düzenlenmesi ve anlaşılması çok önemli rol oynamaktadır